CHANCE_THIS_TO_IMAGE_URL"https://static.wixstatic.com/media/45ab39_dab56b7855424166870f7be3cefaf721~mv2.png/v1/fill/w_178,h_178,al_c,q_85,usm_0.66_1.00_0.01,enc_auto/Renkli.png"sizes="192x192"/>
top of page

Cumartesi ve Pazar Günleri Yıllık İzinden Sayılmamalı!

Adil Haber Sen olarak yine sizlerin sesi olduk. Tüm mesai arkadaşlarımızın en büyük mağduriyetlerinden birinin daha çözüme kavuşması için ilk resmi adımı attık. Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı, Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğünden, tüm kamu çalışanlarının mağduriyetinin giderilmesi için, gerekçelerimizi de ortaya koyarak, yıllık izin süresi içinde kalan Cumartesi ve Pazar günlerinin yıllık izne dahil edilmemesi noktasında karar alınmasını ve mevcut uygulamanın değiştirilmesini talep ettik. Konuyla ilgili tüm detayları aşağıda bulabilirsiniz.

Kamuda çalışma saatlerini düzenleyen mevzuat genel olarak incelendiğinde kamu çalışanlarının haftalık çalışma süresinin 40 saat olduğu ve bu süre Cumartesi ve Pazar günleri tatil olacak şekilde düzenlendiği görülmektedir. Yapılan bu düzenleme aynı zamanda 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun'un ile uyum içinde olduğu da görülmektedir.


Ancak Devlet Personel Başkanlığı, 29.04. 2016 tarihinde vermiş olduğu bir görüşünde yıllık izin süresi içinde kalan Cumartesi ve Pazar günlerinin yıllık izne dahil edileceğini; izin süresi içinde kalan kalan ulusal bayram ve genel tatil günleri ile idari izinlerin mesai günlerine denk gelen kısmının yıllık izne dahil edilmeyeceğini belirtmesi nedeniyle kamuda izne ayrılan personelin yıllık izin süresi içinde kalan Cumartesi ve Pazar günleri yıllık izne dahil edilmektedir.


İzin kavramı, iş hayatının dinamiklerinde çalışanların belirli bir süre için iş yerinden ayrılabilmesi adına işveren veya yetkili kılınmış kişi tarafından verilen bir müsaade olarak tanımlanmaktadır. Bu bağlamda, izin olgusunun anlam kazanabilmesi için çalışanın, iş yerinde bulunması gereken bir zamanda, işe gelmemek için müsaade talep etmesi gerekmektedir. Başka bir deyişle, çalışanın, işe gelme zorunluluğu bulunmadığı günler için izin kavramından söz etmek mümkün değildir.


Kamuda yçalışma saatlerini düzenleyen mevzuat hükümlerine bakıldığında, izin kavramının özellikle, çalışanın işe gelmek zorunda olduğu günler için geçerli olduğu anlaşılmaktadır. Zira uygulama açısından, çalışanın işe gelmek zorunda olmadığı günlerde herhangi bir izin prosedürü mevcut olmadığı gibi buna gerekte yoktur. Nitekim yıllık izin veya saatlik izin gibi kanunlarla belirlenmiş izin türleri için yazılı izin talebi ve bu talebin yazılı onayının alınması gerekmektedir.


Dolayısıyla, kanun metinlerinde geçen izin kavramının, çalışanların işe gelmek zorunda olduğu günlerde işverenden ya da yetkilendirilmiş kişilerden müsaade talep etmesi şeklinde yorumlanması, hukuki çerçeveyle son derece uyumlu olacaktır. İzin talep edilmesinin zorunlu olmadığı günler için söz konusu günlerinde izin süresinden sayılması hukuki açıdan tutarlı bir yaklaşım olmayacaktır.


Diğer taraftan Devlet Personel Başkanlığı'nın yukarıda yer verilen görüşünde, izin süresi içinde kalan ulusal bayram ve genel tatil günleri ile idari izinlerin mesai günlerine denk gelen kısmının yıllık izne dâhil edilmeyeceğinin belirtilmesine karşın, neden yıllık izin süresi içinde kalan Cumartesi ve Pazar günlerinin yıllık izne dâhil edileceğine ilişkin tutarlı bir açıklama bulunmamaktadır. Kanun metinlerinin Cumartesi ve Pazar günleri ile ulusal bayram ve genel tatil günleri ile idari izinler için aynı hukuki sonucu doğurmasına karşın, neden ayrıma gidildiğine ilişkin hukuksal zeminde bir açıklama bulmak mümkün görünmüyor.


Bu açıklamalar ışığında, Devlet Personel Başkanlığı’nın 2016 yılında vermiş olduğu görüşün yeniden ele alınarak; yıllık izin süresi içinde kalan Cumartesi ve Pazar günlerinin yıllık izne dahil edilmemesini ve bu konuda tüm kamu kurum ve kuruluşlarına gerekli tebliğin yapılmasını,


Saygılarımızla talep ederiz.



 

Adil Haber-Sen

Yönetim Kurulu

108 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comentarios


bottom of page